Bulut Bilişimin Gelişimi
Gelişimi doğru görebilmek ve önümüzde bizi neler beklediğini tahmin edebilmek için hafızalarımızı tazeleyelim. “Bulut”kavramsal olarak 60’lı ve 70’li yıllarda birbirine bağlı birden fazla bilgisayar ağını, 90’lı yıllarda interneti temsil ediyordu. Amaç aslında hep aynı idi: kendi elimizdeki cihazın kaynaklarından çok daha fazlasını kullanabilmek.
Bugün ise bunun bir adım daha ötesinde tüm uygulama, program ve verilerimizin sanal sunucularda depolanması ve yerel konumumuzdan istediğimiz anda buna erişebilmeye “bulut bilişim” diyoruz. Önce bilgisayarların sonra internetin kolaylıkla erişilebilir hale gelmesiyle, internet üzerinden geniş kitlelere hizmet sunmak artık bulut bilişim gibi yeni bir teknolojiyi hızla dünyamıza dahil etti. Özellikle internet hızlarının artması, 3G, 4G ve 5G gibi GSM üzerinden erişim hızlarının ciddi anlamda yükselmesi son 10 yıldaki dönüşümün olmazsa olmaz ilk parametreleriydi.
Bugün gelişmiş dünya, bulut bilişimin temel hizmet seviyelerini tamamladı. Firmalar veri merkezlerini kapatıp veya kapasitesini azaltıp veri merkezi hizmeti veren sağlayıcılarla çalışıyor. Bu firmalar yerinde kurulan yazılımlardan ziyade bulut tabanlı uygulamaları tercih ediyor ve verilerini bulut sistemlerde tutuyor.
Üstelik yüksek güvenlik seviyelerinde, yüksek erişilebilirlik seviyelerinde, her duruma karşı felaket kurtarma merkezi hizmeti alabiliyorlar. Firma yöneticileri için bu hikayeyi benimsemelerini sağlayan en önemli dönüştürücü ve hızlandırıcı parametre ise; daha ucuz olması.
Gelişmiş dünyada artık sonraki aşama “Nesnelerin İnterneti” ile daha da güçlenecek bir "Bulut Bilişim". Bu yeni olguyla beraber, artık elektronik cihazlar birbirleriyle ve bulut sistemlerle etkileşim halinde olacak. Bu sayede bizler de inanılmaz bir veri alışverişine tanıklık edeceğiz.
Türkiye’de bu dönüşümü gayet yakından takip ediyoruz. Uzun yıllardır hem ulusal, hem global veri merkezi oyuncuları bulut bilişim hikayesinin Türkiye bacağında rol almak için çalışıyorlar. Yerli yazılım geliştiriciler bulut tabanlı mimaride çalışan yazılımlar üretiyorlar. Sadece son yıllardaki E-Fatura mevzuatı ile dünyamıza giren yazılımlar, sistemler ve entegratörler aslında Bulut Bilişim’in bir bakıma ta kendisi. Tabi genele baktığımızda henüz olgunlaştığını söyleyemeyiz, yolumuz uzun ama ülke olarak önemli mesafeler kat ettiğimizi düşünüyorum.
Bulut Teknolojisinin Kullanımının Sağladığı Farklılık, Avantaj ve Dezavantajlar
Bulut teknolojisinin 3 temel avantajı bulunuyor. Bunlar kullanım ihtiyacına göre esnek olması, donanım maliyetlerini düşürmesi ve gerektiği kadar kullanım imkanıyla çok önemli ölçüde tasarruf sağlaması.
Bulut teknolojisi firmalara iş gücü kaybı ve maliyetleri azaltmanın yanı sıra, yüksek verimlilik ve esneklik sağlıyor. Bugünün rekabet koşullarında artık sadece ihtiyaçlara daha hızlı yanıt verebilmek yetmiyor. İhtiyacı doğru öngörebilmek artık fark yaratmanın ön koşulu. Öngörebilmek denince aklımıza "büyük veri" gelmeli, "nesnelerin interneti" gelmeli. Bunların önemini düşündüğümüzde bulut teknolojisinin rekabette öne çıkmak için çok önemli bir fırsat olduğunu görüyoruz.
Bulut teknolojisinin dezavantajı olarak görülebilecek tek konu veri güvenliği olarak gösterilebilir. Firmalar bu konuda hala güvensizlikler yaşıyor olsalar da hizmet alınan firmaların sağladığı erişilebilirlik seviyeleri, güvenlik ve yetkilendirme standartları, felaket kurtarma senaryoları ve yedekleme operasyonlarını görünce artık daha kolay ikna oluyorlar. Özellikle kolay denetlenebilir yapılar olmaları önemli bir güven unsuru. Tabi bir de "kartopu" etkisini unutmayalım. Birileri güvenince başkaları daha kolay güveniyor. Tüm bu güvenin arkasında bu çok sağlam standartlar ve hizmetler yatıyor.
Bugün dünyada birçok kamu kuruluşu ulusal ve uluslararası çapta projeler geliştirirken, farklı bulut bilişim formlarını kullanarak, veri depolama ve yönetim sistemleri oluşturuyor ve bulut teknolojisinin tüm avantajlarından yararlanıyor.
Kamu Kurumlarında Verimliliğin Yolu: Bulut Teknolojisi
Kamu kuruluşlarının daha hızlı ve verimli hizmet gerçekleştirebilmelerinin yolu yüksek teknolojiden geçiyor. Kamu kurumlarının harcamalarında fiyat-performans açısından verimli çözümlere yönelmesi gerekiyor. Bunu da yine bulut teknolojileri sağlıyor. Yüksek kapasiteli internet erişimi, istendiği zaman sunucu ya da veri alanı kapasitelerini artırabilme/azaltabilme yeteneği kullandığın kadar öde modeli gibi birçok avantajı ile bulut teknolojisi hem esnek hem yüksek performans hem de düşük maliyet avantajı sağlıyor.
Ülkelerin teknolojik atılımları ile ön plana çıktığı günümüzde özel sektörde olduğu gibi kamu kurumlarının da teknoloji kullanımı ve bu yöndeki yatırımları Türkiye’nin küresel rekabet gücünü ve birçok alandaki etkinliğini doğrudan etkiliyor. Bu nedenle veri yönetimi konusunda önemli girişimlerde bulunarak bu güvensizliği yıkmak ve bulut bilişim kullanımı yaygınlaştırmak gerekiyor.
Bugün vatandaşların bir tüketici olarak her türlü bilgiyi tüketmeye hazır olduğunu, hatta talep ettiğini düşünürsek kaçınılmaz olarak "Bulut Bilişim” ‘den faydalanmak bir zorunluluk.
80 Milyona yakın bir nüfus, nüfusunun yaklaşık 13 milyonu 15-24 Aralığında (genç) ve bunun ¾’ü internet kullanan bir ülkeden bahsediyoruz.
Belediye hizmetlerine erişimde de, devlet hizmetlerine erişimde de, e-fatura gibi yapılarda da kamu kurumları bu sistemleri "Bulut Bilişim" teknolojileri üzerinden kurmalı, kullanmalı, kullandırabilmeli. Bunu da performanslı, sürekli erişilebilir, güvenli ve kullanıcı deneyimi dikkate alınarak hazırlanmış servislerle yapabilmeli. Bugününün dünyası daha azını değil, daha çoğunu talep ediyor.